Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bilim kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Bakan Koca’nın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
“65 yaş üstü büyüklerimiz sabah 10 ile akşam 8 arasında dışarı çıkabilecektir. Bu grubun evde kalmasının sebebi Kovid19’a karşı ciddi dezavantaja sahip olmalarıdır. Kısıtın neredeyse tümden kalkmış olmasının anlamı dezavantıjın ortadan kalkması değildir.
65 yaş üstü büyüklerimize sokağa çıkma yasağı konmadan önce vakaların yüzde 15,7’si bu yaş grubundandı. Sokağa çıkma yasağından sonra bu oran yüzde 7,5’a düştü. Hastalığa yakalanma oranı yaklaşık yüzde 50 oranında azalmıştır. Evde kalarak elde edilen bu sonuçar dışarıda tedbirlere tam uyumla sürdürülmelidir.
Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan kararlarla 18 yaş altı kısıtlamaların tümü kaldırıldı. Başta çocuklarımız olmak üzere hastalığı belirtisiz taşıyan, bulaştırıcılıkta potansiyeli olan gruptur. Vaka sayımızın, kayıplarımızın azalması gençlerimizin ve fedakar vatandaşlarımıza bağlıdır. Umarım gençlerimiz ve büyüklerimiz bu serbestliği hem bir hak hem hak edilmiş teşekkür olarak görürler umarım.
İstanbul ve İzmir’de Düşüş var
Genel olarak söylemem gerekirse; özellikle vaka sayısının yüzde 60 oranında olduğu İstanbul’u biliyoruz. İstanbul, İzmir gibi illerimizde vaka sayılarının azaldığını, hastane yükünün azaldığını rahat söyleyebiliriz. Her geçen gün özellikle 1 Haziran sonrası dahil olmak üzere Orta Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da giderek kısmi artışın olduğunu söyleyebiliriz. Hareketlililiğin getirdiği, maske kullanmamak noktasını gösteren bir durum. Kültürel, sosyal, nişan gibi benzer etkinlikler sonrası artışın daha fazla olduğunu görüyoruz. Buralarda filyasyon çalışmalarımızı yoğunlaştırmış durumdayız. Vatandaşımız daha hassas davranmasını, tedbirler konusunda katı davranmak zorunda olduğumuzu söylemek istiyorum. Ankara’da bugün itibarıyle düşüşe geçmiş oldu. Konyamızda aynı şekilde bir fabrika ve iki yerleşim yerinde yapılan tarama sonrası bir yükselişin olduğunu gördük, bugün itibarıyle Konya’da düşüşün olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle toplu alanlarda, sosyal, kültürel durumlarda mutlaka mesafe kuralına, herkesin maskeli olmasını, el hijyenini mutlak surette dikkat etmemizin altını çizerek vatandaşımıza hatırlatmak istiyorum.
Bu tedbirlere uyulmazsa daha üzücü sonuçlar çıkabilir, başa dönebiliriz. Herkesin sorumluluğunu yerine getirmesini tekrar hatırlatmak istiyorum. Hiç kimsenin bu anlamda farklı davranmaya hakkının olmadığını söylemek istiyorum. Toplum olarak birbirimizi yumuşak iletişim diliyle uyarmayı ihmal etmemiz gerektiğini hatırlatmak istiyorum.”